FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU TELİF HAKKI

2020-10-06

TELİF HAKKI NEDİR?

Telif hakkı, eser sahibi tarafından üretilen özgün bir değerin diğer kişilere karşı mevcut hukuk düzeni içerisinde korunmasını konu alan bir hukuk dalıdır.

Fikrî mülkiyetin bir parçası olan telif hakkı, sinâi mülkiyetten farklıdır. Fikri mülkiyette özgün bir fikrin veya eserin meydana getirilmesidir. Ancak sınai mülkiyette ise genellikle ticari ve sanayi alanında ilk defa yaratılan bir buluş olup; teknik yönü olan bir üründür. Yine, Telif hakları ile ilgili işlemleri Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü yerine getirir iken patent, faydalı model, marka ve tasarım gibi sınâi mülkiyetle ilgili alanlara yönelik işlemleri Türk Patent ve Marka Kurumu yerine getirmektedir. 

ESER NEDİR?

Eser kavramının tanımı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 1/B maddesinde; "Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini, « şeklinde tanımlanmıştır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre eser olarak kabul edilebilmesi ve korunabilmesi için;

       - Fikrî bir çabanın ürünü olması,

       - Sahibinin hususiyetini taşıması,

       - Sahibinin hususiyetini yansıtacak düzeyde şekillenmiş olması,

       - Kanunda sayılan eser türlerinden birine girmesi gerekmektedir.

Telif hakkının konusunu oluşturan telif eserin iktisadi anlamda bir değer ifade etmesi, telif eser olarak değerlendirilebilmesi için şart değildir. Zira bir şeyin iktisadi değer taşıyıp taşımadığı zaman içerisinde değişiklik göstermektedir.

ESER TÜRLERİ

FSEK ’in 2 ile 5’inci maddelerinde eser türleri belirtilmiş olup; eser gruplarının herhangi birisine dâhil olmayan ancak sahibine ait hususiyet arz eden işleme ve derlemeler de FSEK kapsamında eser olarak nitelendirilmiştir.

  • İLİM VE EDEBİYAT ESERLERİ                                                    
  • MUSİKİ ESERLERİ
  • GÜZEL SANAT ESERLERİ                                                        
  • SİNEMA ESERLERİ
  • İŞLENME VE DERLEMELER
  1. İLİM VE EDEBİYAT ESERLERİ
    1. Dil ve Yazı Yoluyla İfade Edilen Eserler: Bilimsel sempozyumlar, şölenler, oturumlar, toplantılar ve konuşmaların da eser kapsamında kabul edilmesi bu bakış açısını doğrular niteliktedir. Aynı şekilde; nutuk, şiir, skeç, stand-up gösterisi, orta oyunu, meddah sahnesi ve türevler
    2. Bilgisayar Programları (Yazılımlar)
    3. Sözsüz Sahne Eserleri: Her nevi rakıslar, yazılı koreografi eserleri, Pandomimalar ve buna benzer sözsüz sahne eserleri,
    4. Bedii (Estetik) Vasfı Bulunmayan Fotoğraflar, Teknik Çalışmalar, Projeler ve Maketler: Her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler
  2. GÜZEL SANAT ESERLERİ
    1. Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi,
    2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar,
    3. Mimarlık eserleri,
    4. El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları,
    5. Fotoğrafik eserler ve slaytlar,
    6. Grafik eserler,
    7. Karikatür eserleri,
    8. Her türlü tiplemelerdir.
  3. İŞLENME VE DERLEME ESERLER

İlim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserlerinin dışında, bu eser türlerinden esinlenmek suretiyle meydana getirilen ve bağımsız bir eser türü olarak kabul edilmeyen işlenme eserleri 6’ncı maddesinde yer almaktadır.

Örneğin, bir romanın başka bir lisana çevrilmesi, bir sahne veya sinema eserine dönüştürülmesi, filme alınmasıdır. Yine, bir müzik eserine cover, remiks yapılması da işlenme eserlerdir.

Esasen; bir eserden yararlanarak o esere göre bağımsız sayılamayacak ancak onu meydana getirenin hususiyetini taşıyan bir fikri ürün meydana getirme faaliyeti mali haklardan işleme hakkının kullanılmasıdır.

            FSEK kapsamında yer alan başlıca yazılı fikir ve sanat mahsulleri işlenmedir:

1. Tercümeler;

2. Roman, hikâye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan nevilerden bir başkasına çevrilmesi;

3. Musiki, güzel sanatlar, ilim ve edebiyat eserlerinin filim haline sokulması veya filime alınmaya ve radyo ve televizyon ile yayıma müsait bir şekle sokulması;

4. Musiki aranjman ve tertipleri;

5. Güzel sanat eserlerinin bir şekilden diğer şekillere sokulması;

6. Bir eser sahibinin bütün veya aynı cinsten olan eserlerinin külliyat haline konulması;

7. Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dâhilinde seçme ve toplama eserler tertibi;

8. Henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya elverişli hale getirilmesi (İlmi bir araştırma ve çalışma mahsulü olmayan alelade transkripsiyonlarla faksimileler bundan müstesnadır.);

9. Başkasına ait bir eserin izah veya şerhi yahut kısaltılması.

10. Bir bilgisayar programının uyarlanması, düzenlenmesi veya herhangi bir değişim yapılması;

ESER SAHİBİ VE HAKLARI

Bir eserin sahibi, o esere hususiyetini intikal ettirerek eseri oluşturan kişidir. Eser sahibinin eser sahipliğinden doğan ve ona kanunen yetkiler sağlayan maddi ve manevi hakları bulunmaktadır.

Eser sahibi, eseri üzerindeki mali haklarının tümünü veya bir bölümünü kısmen veya tamamen başkasına devredebilir, kiralayabilir, ödünç verebilir ve benzeri hukuki tasarruflarda bulunabilir.

FSEK ’in eser sahiplerine, eserleri üzerinde tanıdığı ve değeri para ile ölçülemeyen yetkilere manevi haklar denilmektedir. Ancak manevi haklar devredilemediği gibi ölüme bağlı tasarruflara da konu edilemezler.

  1. MANEVİ HAKLAR
    1. Umuma Arz (Kamuya Sunma) Hakkı; Bir eserin umuma arz edilip edilmemesini, yayımlanma zamanını ve tarzını münhasıran eser sahibi tayin eder. Kamuya sunma, eserin bir bütün olarak, eser sahibinin iradesi doğrultusunda diğer insanlar tarafından ilk kez bilinebilir hale gelmesidir. Bir kez kamuya sunulan eser alenileşir. Alenileşmiş bir eser tekrar kamuya sunulamayacaktır.
    2. Adın Belirtilmesi Yetkisi; Eseri, sahibinin adı veya adsız olarak, umuma arz etme veya yayımlama hususunda karar vermek eser sahibine aittir. Eser sahibinin bir eseri kendi ismiyle, takma ismiyle veya isimsiz olarak kamuya sunulması hususunun tamamen kendi takdirinde olduğu FSEK m.15 ile hüküm altına alınmıştır.
    3. Eserde Değişiklik Yapılmasını Men Etme Yetkisi; Eser sahibinin izni olmadıkça eserde veya eser sahibinin adında kısaltmalar, eklemeler ve başka değiştirmeler yapılamaz. Öte yandan; bazı malî hakların kullanılması için eserde değişikliklerde bulunulması şarttır. Örneğin işleme hakkı kullanılarak bir roman tercüme edilirken eser değiştirilmek zorundadır. Eser sahibi, evvelce herhangi bir şarta bağlı olmaksızın yazılı olarak izin vermiş olsa dahi şeref ve itibarına veya eserin amaç ve özelliklerine zarar veren her türlü değiştirmeleri yasaklayabilir. Öyle ki, bu yetkisinden sözleşme ile vazgeçmesi dahi hüküm doğurmaz.
    4. Eser Sahibinin Malik ve Zilyede Karşı Hakları; Aslın maliki, eser sahibi ile yapmış olduğu sözleşme şartlarına göre eser üzerinde tasarruf edebilir. Ancak eseri bozamaz, yok edemez ve eser sahibinin haklarına zarar veremez. Örneğin; Güzel sanat eseri niteliğindeki tabloyu satın alan kişi tablonun malikidir. Ancak, tablonun bir eser niteliğinde olması nedeniyle telif haklarını eser sahibine aittir. Esasen; eşya sahibinin eser üzerinde mutlak anlamda bir tasarruf hakkı olmadığı gibi, eser sahibinin de salt olarak eser sahipliğinden yola çıkarak, eserinin biçime kavuştuğu eşyayı dilediği gibi kullanma hakkı yoktur.
  2. MALİ HAKLAR
    1. Yayma Hakkı: Münhasıran eser sahibine ait olan bir hak olup, eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının, kiralanması, ödünç verilmesi, satışa çıkarılması veya diğer yollarla dağıtılmasını ifade edilmektedir. Yayma hakkı, esere ait diğer bir takım haklar ile ilişkilidir. Örneğin, yayma hakkı niteliği itibariyle çoğaltma hakkının bir sonucudur. Zira eserin çoğaltılması halinde yayma hakkından bahsedilir.
    2. İşleme Hakkı; Bir eserden, onu işlemek suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. İşleme hakkının diğer mali haklardan farkı, bu hakkı kullanan kişinin eserin işlenmesi suretiyle yeni bir eser meydana getirmesidir. Esasen; bir kişi, sevdiği bir şarkının “cover”ını yapmak için eser sahibinden izin almak zorunda değildir. Ancak, bu oluşturduğu “cover” eseri kamuya sunduğu zaman mali ve/veya manevi bir takım kazançları olacağından dolayı bu durumlarda asıl eser sahibinden izin almak zorunda kalacaktır. Öte yandan cover eseri ortaya çıkaran kişi “işlenme eser sahibi”dir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 22.06.2011 tarihinde verilen kararda yer aldığı üzere;“...İşlenmenin devredilmesi için hangi işleme hakkının devredildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir...” Bununla birlikte; işleme eserin işlenerek yeni bir işleme eser yaratılmak istenmesi durumunda da asıl eser sahibinin izni gerekmektedir. Örneğin; Türkçe bir eseri İngilizceye çevirmek için izin alan kişi, bu eseri ayrıca Almancaya veya başka dillere tercüme edemez. Bunun için ayrıca eser sahibinden izin alınması gerekmektedir.
    3. Temsil Hakkı: Bir eseri doğrudan olarak işaret, ses veya resim nakline yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak ve göstermek gibi temsil suretiyle faydalanma hakkıdır. Yani, bir eserin yayma faaliyeti dışında, duyular yoluyla algılanabilecek şekilde kamuya arz edilmesi olarak tanımlanması mümkündür. Örneğin; Bir şairin eserini başka bir şairin söylemesi, bir bestecinin eserini başka bir ses sanatçısının konserde söylemesi gibi durumlar buna örnektir. Bu faaliyetler anlık olarak gerçekleştirilmektedir. 
    4. Umuma İletim Hakkı: Bir eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının radyo-TV, uydu ve kablo gibi telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla yayınlanmasıdır. Bununla birlikte kişiler eserin bizzat meydana geldiği yerde bulunuyor ise bir başka deyişle eserle aynı mekânda “yüz yüze” iseler bu durumda umuma iletimden değil temsilden bahsedilmelidir. Esasen, Umuma iletim hakkının ihlalinde sorumluluk doğrudan yayınlarda iletimi yapan kuruluşa ait olup, son tüketicinin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
    5. Pay ve Takip Hakkı; Eser sahibi tarafından oluşturulan eserler ilk zamanlarında, henüz hak ettiği değeri yakalayamamışken eseri satın alan kişiler, daha sonra yapacakları satışlarla eser üzerinden büyük menfaatler elde edebilecektir. Esasen, Pay ve takip hakkı FSEK nezdinde “Güzel sanat eserlerinin satış bedellerinden pay verilmesi” şeklinde düzenlendiğinden pay ve takip hakkı yalnızca güzel sanat eserleri açısından geçerli olacaktır.

TÜZEL KİŞİLERİN ESER SAHİPLİĞİ

FSEK kapsamında yalnızca gerçek kişiler eser sahibi olabilirler. Çünkü eseri oluşturulmasında şahsi ve özgünlüğü ancak gerçek kişiler gerçekleştirebilmektedir.

Tüzel kişiler, eser sahibi olamayacaktır ancak eserler üzerindeki malî hakları gerekli şartların varlığı halinde kullanabileceklerdir. Örneğin, tüzel kişilik bünyesinde çalışan bir kişinin tüzel kişinin amaçları doğrultusunda meydana getirdiği eserden ötürü mali hakların kullanımı tüzel kişiye aittir. Ancak, eser nezdindeki manevi haklar ise eser sahibine ait olup; tüzel kişiliğin bu hakları kullanması mümkün değildir.

ELEKTRONİK TELİF HAKKI

Gelişen dünyayla birlikte ülkemizde 2010 yılından itibaren elektronik yayıncılık faaliyetleri yürütülmeye başlanmış, hızlı bir gelişme yaşanmış ve bir çok eser yayımlanmaya başlamıştır. Ancak, eserlere oldukça kolay ulaşılabilmesi nedeniyle telif hukuku anlamında sayısız düzeyde ihlallerle karşılanmaktadır.

Ülkemizde de bir eserin web sayfasına konulabilmesi için mutlaka eser sahibinden izninin alınması gerekmektedir. Aksi halde telif hakkının hukuken ihlaline sebebiyet teşkil edecektir.